Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in esnek çalışma ile ilgili açıklamalarının ardından Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu konuyla ilgili yaptığı çalışmayı paylaşarak, Türkiye’deki çalışan nüfusun %21’i için uzaktan çalışma yönteminin mümkün olabildiğini paylaştı.

TİSK Konfederasyonu Başkanı Özgür Burak Akyol uzaktan çalışmanın yanında yarı zamanlı çalışma, mikro işler, çağrı üzerine çalışma gibi birçok farklı esneklik modellerini hatırlatarak “bu yöntemlerin hem çalışan hem işveren için etkin işlemesi, her şeyden önce güvenceli şekilde hayatımızda yer bulması ile mümkün olacak” ifadelerini kullandı.

OFİSE DÖNMEK İSTEMİYORLAR

TİSK’in COVID-19 sürecindeki gelişmeleri de içeren “Yeni Nesil Çalışma Modelleri” raporunda tüm esnek çalışma modelleri ve dünyadaki uygulamaları detaylı bir şekilde yer aldı. Rapora göre, salgın ile birlikte Avrupa’da her 10 çalışandan 4’ü evden çalışmaya geçti. Pandemi döneminde 4 bin kişi ile yapılan araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 51’i evden çalıştığı sürede daha üretken olduğunu ifade ederken, yüzde 95 oranındaki büyük çoğunluk üretkenliğinin değişmediği veya arttığını belirtti. Her ne kadar geleneksel ofis yaşantısına dönmek istemeyenler çoğunlukta da olsa, araştırmanın sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 49’u iş arkadaşlarını, yüzde 14’ü ise iş arkadaşları ile mola zamanlarında geçirdiği vakti özlediğini bildirdi.

Yeni gündem esnek çalışma

Esnek çalışmada en yaygın yöntemlerden birini ise “yarızamanlı çalışma” oluşturuyor. Yarızamanlı çalışma biçimleri dünya genelinde tüm istihdamın yüzde 15’ini oluşturuyor. Part-time çalışma oranı Türkiye’de ise yüzde 9.5 oranında kalıyor. Hollanda’nın bu konuda öne çıktığı görülüyor. Hollanda’da toplam istihdamın yüzde 37’sinin yarı zamanlı istihdam biçimi olduğu görülürken, İsviçre ise yüzde 26,9’luk oranla ikinci sırada yer alıyor. Endonezya yüzde 25.9 ile sıralamada üçüncü olurken, bu ülkeyi yüzde 25.5 ile Avusturalya, yüzde 25.2 ile ise Japonya takip ediyor. Hollanda’nın bu istihdam modelinde öne çıkan bir özelliği de diğer AB ülkelerinin tersine yarı zamanlı çalışmanın çaresizlik halinde değil, çalışanların isteği üzerine tercih edilmesi.

‘MİKRO İŞLER’

Dünyada yaygın olan bir diğer esnek çalışma modellerinden biri de mikro işler. Almanya’da bu model için 2 kriter esas alınıyor. Birincisi kazanılan ücret üzerinden olup, 450 Euro üst sınırını aşmayan aylık kazançları olan işler mikro işler kapsamına giriyor. İkincisi ise iş günü ölçek alınarak, bir iş yılı içerisinde üst sınır 3 ay ya da 70 işgünü olmak üzere çalışılan işler yine mikro işler olarak tanımlanıyor. Küçük kazanç sağlaması, iş piyasasına ilk kez giren biri için iyi bir fırsat olması ve iş saatlerinin genelde az ve esnek olması dikkate alındığında Almanya’da mikro işlerin yüzde 40’ı ile ev hanımları ve yüzde 20’si ile öğrenciler istihdam ediliyor.