Özellikle gazetecilerin önümüzdeki günlerde en çok konuşacağı en çok üzerine yorumlar yapacağı ve hatta bakan totoların oynayacağı bir döneme giriyoruz.

Cemil çiçek yeniden kabinede, Faruk Çelik kesin bakan, İbrahim Kalın Dışişleri Bakanı, Jülide Sarıeroğlu da şaşırtmaz.

Binali Yıldırım Başkan yardımcısı belki grup başkanı, milli eğitim ve sağlık bakanları değişebilir vs. vs.

Bu haberlere itibar etseniz de hiç ciddiye almasanız da olur...

Nihayet kararı vererek olan sayın Erdoğan'dır.

Bekleyip göreceğiz.

Ancak; gelin görün ki bu vatandaşın umurunda mı, gerçekten 83 milyondan kaç kişi merak ediyor.

Dert bu mu kiralar ödenebilecek mi, binlerce öğretmen sağlıkçı atanabilecek mi diplomalarından koleksiyon yapan onca genç sebze halinde kasa taşımaya devam mı edecek.

Markette kasiyerlik için referans arayan yüksek lisanslı kızımız mesleğini icra edebilecek mi?

Kabine değişimiyle ancak elli veya yüz yeni bürokrat adayı ilgileniyordur.

Çok önemsiz bir kulis bilgisi daha vereyim size bazı memurlar çoktan bakanları aramışlar ve bakanlıktaki ekipleri oluşturmak için çalışmalara başlamışlar bile…

Özellikle Tarım bakanlığında yeni bakanla birlikte Genel müdürlük bekleyen çok isim geliyor kulağıma,

Dedim ya vatandaş için çok önemsiz bilgiler bunlar ama bir de şöyle düşünün.

Altı bakanlık değişse nerden bakarsanız.

En az yüz yeni bürokratımız daha olacak.

Durun daha bitmedi yüz yeni bürokrat en az beş yüz yeni alt yönetici demek,

Gülümsüyorsunuz, biliyorum peki eskiler ne olacak onun da cevabı 657 de. Kazanılmış hak, yeni özlük hakları korunarak havuza alınacaklar.

Gümrükteki araba hurdalığı, misali yanlış anlaşılmasın orda çok değerli arabalarda çürümeye terk ediliyor.

Kamuda çok değerli bürokratlar gibi.

Ama maaşlarını aynı ek göstergeden almaya devam ediyorlar,

Yaşımız mesleğiniz tecrübemiz derki sandıklar önümüze konulduğunda beğenmediğimiz siyasileri tekrar oy vermemek gibi bir demokrat hakkımız var, yıllarca da böyle yaptık. Demirel, Ecevit, Çiller, Erbakan, Türkeş, Mesut Yılmaz ilk akla gelenler. Cumhurbaşkanı Erdoğan elbette takdir edilecek işler yaptı.

Onunla gururlandık.

Milletimize hizmetlerinin değerini de bildik ve 18 yıl her seçim yeni bir başarı hikâyesine döndü yeri geldiğinde eleştirdik.

Yeri geldiğinde ise özellikle milli meselelerde canımızı siper etmeye ant içtik.

Biz gazeteciyiz vatandaşın sesiyiz kamunun vicdanıyız.

Kabine değişir mi?

Değişmez mi göreceğiz biz doğrularını alkışlamaya, yanlışları söylemeye devam edeceğiz.

Hülasa; seçimlerle cumhurbaşkanını bile değiştirme hakkına sahip olan vatandaş liyakatsiz bir bürokratın hatalarının faturasını ödemekten bıktı,

Hiç değilse bu sefer liyakat olsun...

Murat Polat