5 Ekim tarihinde saglikpersoneliHABER.NET olarak gündeme getirdiğimiz Kulis bilgisi haberimizde, "Aynı oda da aynı işi yapan personeller arasındaki kadro farklılıkları nedeniyle ücret uçurumunu da beraberinde getiriyor diyen bir çok kişi, iş barışının son yıllarda hiçe sayıldığı gerçeğinden hareketle aynı kurumda memur - işçi ayrımı olmadan herkesin eşit statüde çalıştırılması gerektiğini vurguluyorlar." demiştik. Haber için tıklayınız

Haberimizin üzerinden 10 gün geçtikten sonra Memurlar Net gibi haber portalları konuyu manşete taşıyarak "Cumhurbaşkanlığı kamuya güvenlik ve temizlik görevlisi temininde politika değiştiriyor!" ifadelerine yer verdi. 

2 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 8/1-a maddesinde yer alan "Atölye, şantiye, fabrika ve çiftlik gibi işçi istihdamı zorunlu olan hizmet birimleri ile temizlik, koruma ve güvenlik, bakım ve onarım gibi destek hizmetleri için Cumhurbaşkanınca sürekli işçi kadrosu ihdas edilebilir." hükmü uyarınca kamu kurum ve kuruluşlarının güvenlik ve temizlik hizmeti 657 sayılı Kanunun 4/D statüsüne göre sürekli işçi olarak istihdam edilen personel eliyle yürütülmektedir.

Söz konusu personelin temini ise kamu kurum ve kuruluşlarına kadro ihdasından sonra, "Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik" uyarınca kurumların ilanı, adayların başvuruları, noter çekilişi ve akabinde sözlü sınav yapılarak alım süreci sonuçlandırılmaktadır. Bu yöntem oldukça tepki toplamaktaydı.

Taşeron sisteminin kalkması ve ilgili personelin sürekli işçi kadrolarına geçirilmesiyle birlikte uygulama uzun bir süredir yukarıda özetlediğimiz şekilde gerçekleşmektedir. Ancak, Resmi Gazete'de son günlerde yayımlanan üniversite ilanlarına baktığımızda güvenlik ve temizlik personeli alımında sözleşmeli statüde personel alımına geçiş yapıldığı görülmektedir. Bu yöntemde KPSS puan sırası esas alınmakta ve sözlü sınav uygulanmamaktadır.

Cumhurbaşkanlığı tarafından kamuda sözleşmeli personel statüsünde güvenlik ve temizlik personeli alımının yaygınlaştırılmasının sözlü sınav sürecini kaldırması ve KPSS puan şartının olması bakımından kamuya hakkaniyetli bir alıma vesile olacağı düşünüyoruz.

Ancak yaygınlaşan bu uygulamayla birlikte kamu kurumlarında aynı işi yapan memur (Yardımcı Hizmetler Sınıfında), sözleşmeli personel ve işçi olmak üzere üç değişik statüde personel istihdam edilmiş olacaktır. Ayrıca bunların alacakları ücretler ve sendikaları da farklı farklı olacaktır.

Yine bunların kamuya girişlerinde uygulanan prosedür de farklı farklıdır. Memur ve sözleşmeli personel için KPSS puan üstünlüğü esas alınıp sözlü sınav uygulanmazken işçiler için KPSS puanı aranmamakta ve sadece kura ve sözlü sınav uygulaması yapılmaktadır.
Sonuç olarak destek personeli için ciddi bir paradigma değişikliğine gidildiği anlaşılmaktadır.