Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Recep Oruç, önce gözaltına alınıp görevinden uzaklaştırıldı. Ardından da hakkında “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Dava sonucunda söz konusu suçlamalardan beraat etti. Kararın ardından görevine dönmeyi bekleyen Oruç’un hakkında bu kez de Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu tarafından idari soruşturma başlatıldı. 7145 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26’ncı maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 35’inci maddesinin b fıkrasının dokuzuncu bendindeki, “657 sayılı kanuna ve diğer mevzuata tabi her türlü kadro, pozisyon ve statüde (işçi dahil) istihdam edilen personel, ilgili kurum veya kuruluşun en üst yöneticisi başkanlığında bağlı, ilgili veya ilişkili olunan bakan tarafından oluşturulan kurulun teklifi üzerine ilgili bakan onayı ile kamu görevinden çıkarılır” hükmünü belirten Disiplin Kurulu, yapılan değerlendirme sonucu Oruç’un görevden çıkarılması yönündeki talebi Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın onayına sundu. Bakan Koca da 26 Temmuz tarihli onay ile psikolog Oruç’un kamu görevinden ihraç edilmesine karar verdi.

23 AY SONRA GÖREVE İADE

Oruç, Diyarbakır 2’nci İdare Mahkemesi’nde kararın iptali ve görevine iade edilmesi için dava açtı. Dava devam ederken Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu, mahkemenin kararını beklemeden ihraç ettiği Oruç’u 6 ay sonra görevine iade etti. Uzaklaştırma ile birlikte 23 ay sonra görevine iade edilen Oruç, komisyonun aldığı çelişkili kararları bir çerçeveye oturtamadığını söyledi. Görevinden ihraç edilmesi ve yeniden iade edilmesinin nedenini bilmediğini söyleyen Oruç, bu durumun komisyonun aldığı keyfi kararları gözler önüne serdiğini belirtti.

OHAL KOMİSYONU HÜKÜMETTEN BAĞIMSIZ DEĞİL

Komisyonun ihraç kararlarını onamak üzere öne sürdüğü gerekçelerin hukuki dayanak ve zeminden yoksun olduğunu belirten Oruç, görevlerine dönebilmek için OHAL Komisyonu’na başvuran KHK’lilerin sayısı 126 bin 300 olduğunu, ancak yalnızca 9 bin 600 kişinin görevine iade edildiğini söyledi. Komisyonun ihraç edilen binlerce kamu sektörü çalışanına etkin bir çözüm yolu sunmadığını ortaya koyduğunu belirten Oruç, bunun nedenin ise üyelerinin hükümet tarafından atanmasından dolayı gerçek anlamda bir kurumsal bağımsızlığının olmaması olarak gösterdi.

OHAL KALKTI UYGULAMALARI SÜRÜYOR

Görevlerinden ihraç edilen diğer arkadaşları için mücadelelerini sürdüreceklerini söyleyen Oruç, “Bu süreç vicdana ve ahlaka bırakılacak bir süreç değil, çünkü onu aşmış durumda. Sürecin doğru bir şekilde ilerlemesi için hukuk çerçevesinde yürütülmelidir” dedi. Türkiye’de kamusal hayatta muazzam bir altüst oluş dönemini başlatan Olağanüstü Hal’in kaldırılmasına rağmen uygulamalarının sürdüğünü ifade eden Oruç, bu yıkım karşısında hukuk sistemi inşa edilene kadar mücadeleye devam edilmesi gerektiğini kaydetti. Bu sürecin en iyi cevabının KESK içinde gelişen dayanışma olduğunu ifade eden Oruç, kendisine destek olan tüm arkadaşlarına teşekkür etti.