Hürriyet'ten Abdülkadir Selvi, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile görüşmesini köşesinde yazdı

Selvi yazısında: Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Meclis'e bilgi verdikten sonra konuşma imkanı buldum. Onu aktaracağım ama iki alkış vardı, değinmeden geçersem eksik olur.

Sağlık Bakanı, Genel Kurul salonuna girdiği anda, iktidar muhalefet ayrımı olmadan bütün milletvekilleri tarafından alkışlandı. Bakan koronavirüsle mücadeleyi başarılı bir şekilde yürütürken, aynı zamanda iktidar ve muhalefetin desteğini almayı başarıyor.

İkinci alkış ise sağlık çalışanlarınaydı. Sağlık Bakanı, Meclis'te konuşmasını tamamladı ama yerine oturmadan önce, "Sağlık çalışanlarını alkışlamanızı istiyorum" dedi. Baktım, istisnasız tüm milletvekilleri alkışlıyordu. Sağlık çalışanlarımız alkışı fazlasıyla hak ediyorlar ama bu sadece alkışla sınırlı kalmamalı.

Sağlık Bakanı ile konuşmamızı aktaracağım ama birkaç gözlemimi daha paylaşmak istiyorum. Fahrettin Koca ile ne zaman karşılaşsak tokalaşırdık, bugün sosyal mesafeden "gönül selamı" ile selamlaşmakla yetindik. Bakan'a günde kaç defa elini yıkadığını sordum. "Birkaç saatte yıkamak lazım" dedi. Kendisi de öyle yapıyormuş. "2-3 saatte bir yıkıyorum" dedi. Bir de OHAL ilan edilsin gibi öneriler var. Sağlık Bakanı, " OHAL'ini ilan etsin" demekle bu işe yeni bir boyut kazandırdı.


Şimdi sizi Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklamaları ile baş başa bırakıyorum.

TESTLER DOKTOR SEVKİYLE YAPILACAK

Testlerin yapılacağını açıkladınız. Her isteyen istediği gibi yaptırabilecek mi, nasıl olacak?

Bakan: "Herkes test yaptırabilecek, ancak doktor sevkıyle test merkezlerinde yapılacak. Testleri ve test merkezlerini yaygınlaştıracağız tüm Türkiye'de."
Herkese yapılacak mı? Yani Güney Kore'de olduğu gibi ben gidip istediğimde yaptırabilir miyim?

"O doğru değil, klinik bulgu varsa test yapılacak. Örneğin siz normalde testi yaptırdınız, baktınız hiçbir bulgunuz yok. Negatif çıktı ama sonradan pozitif çıkanlar da var. Çin'de de öyle olmuş. Negatif çıkan, sonra pozitif olan var, Aytaç Paşa gibi. Diyelim ilk aşamada büyük oranda negatif çıktı. 'Bende yok' diye rahat davranacaksınız. Bu test yanlışa sevk edebilir. Başkalarına gidip bulaştırabilirsiniz. O nedenle üç gün sonra testi tekrarlamak gerektiği söyleniyor. Çünkü üç gün sonra çıkabilir. Bizde de doktorlarımız testi yaptığımız kişiyi üç gün sonra tekrar çağırıp bir daha teste tabi tutacak. Bu arada siz negatif diye her tarafa gittiniz. O da ayrı bir risk oluşturabilir. Onu engellemeye çalışıyoruz. O nedenle herkesin baştan kendisini izole etmesi lazım. Hastalık bulgusu olmasa da... Olağanüstü hal deniyor. Olağanüstü hal mi? Herkes kendi olağanüstü halini oluştursun. Bunun önünde hiçbir engel yok. Biz ne kadar sıkı durabilirsek o kadar üstesinden gelebiliriz, yayılımını önlemiş oluruz. Şu iki-üç hafta sıkı durmamız gerekiyor."

İNGİLTERE MODELİNİ BENİMSEMİYORUM
Güney Kore ile İngiltere arası bir model uygulayacaksınız galiba.

"Kendimiz de bir model geliştiriyoruz."

Siz İngiltere modelini destekliyor musunuz?

"Hayır... Asla benimsemiyorum."

İngiltere'yi benimsemediğinize göre bu durumda sizin modeliniz daha fazla teste mi yönelecek? Nasıl olacak modelin çalışması?

"Testin sıklıkla yapıldığı Çin'de böyle vakaların olduğunu, yani baştan negatif çıkıp sonra pozitif çıkanlara rastlandığı biliniyor. Böylece yayılmanın olduğu biliniyor. Biz de bir vakada pozitifi gördük. Üç-dört gün sonra negatif çıktı. Bir hafta-10 gün sonra yine pozitif çıktı. Yakın çevresini taradık, pozitif çıktı."
Havada asılı kalma süresine ilişkin de farklı görüşler var.
"Çin'de havada asılı kalma süresinin tespit edilmediği bilimsel olarak söyleniyor. Şöyle: Havada asılı kalıyor, ben yanınızdan o an geçiyorum, bana da bulaşacak değil... Öyle değil. Önemli olan bir metreden sonra yaşamın kısa olduğunu biliyoruz. Kimisi üç-dört adım, kimisi iki metre olduğunu ısrarla söylüyor ama asgari bir metredir. O mesafe içinde bulaşıcılığın olmayacağı söyleniyor, tabii yüzünüze öksürme hapşırma olmadıkça. Onun dışında daha çok temasla; elinizi yüzünüze, ağzınıza, burnunuza götürmekle daha sık bulaşılıyor."

KİŞİSEL OHAL İLANI

Sayın Cumhurbaşkanı '2-3 hafta dişimizi sıkalım' dedi. 2-3 hafta gibi bir takviminiz mi var?

"2-3 hafta virüsün yayılmasında en zirve nokta olabilir. O nedenle 2-3 hafta dikkat etmek ve evden çıkmamak gerekiyor."

Kritik bir süre olduğu için mi?

"Tabii. Soruyorlar, OHAL ilan edecek misiniz diye. OHAL ilanına gerek yok. Sen kişisel OHAL'ini ilan et, tedbirini al."

BİRKAÇ SAATTE BİR ELİMİ YIKIYORUM

Pencere sürecinden bahsettiniz, 14 günlük süre içinde mi pencere süreci?

"14 günde kesin sonucuna ulaşılıyor, vaka ortaya çıkıyor. Onun için en önemli şey sıklıkla elimizi yıkamak."

Siz elinizi bir günde kaç kez yıkıyorsunuz?

"Birkaç saatte bir yıkamak lazım. Ben de öyle yapıyorum..."

Editör: Haber Merkezi