Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki ihanet girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı binası önünde yaralanan vatandaşları hastaneye taşıyan ve o gece yaralanan ambulans şoförü gazi Adem Taşdemir, "Bina önünde yaralı çoktu. Yaralanan vatandaşları, saat 22.00'den 03.00'e kadar aralıksız, Ankara'nın çeşitli hastanelerine taşıdık. Aynı anda ambulansla ikişer üçer yaralı taşımak zorunda kaldık." dedi.

Taşdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz 2016'da, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde ambulans şoförü olarak çalıştığını, darbe girişimini, evindeyken arkadaşlarının telefonuyla öğrendiğini söyledi.

Ankara'nın çeşitli hastanelerine, darbe kalkışmasına engel olmaya çalışırken, darbeciler tarafından yaralanan vatandaşları ambulansla taşıdığını belirten Taşdemir, "Genelkurmay Başkanlığı önünde yaralı çoktu. Yaralanan vatandaşları, saat 22.00'den 03.00'e kadar aralıksız, Ankara'nın çeşitli hastanelerine taşıdık. Aynı anda ambulansla ikişer üçer yaralı taşımak zorunda kaldık. Yaralılar arasında kolu ve bacağı olmayanlar da vardı." diye konuştu.

AMBULANSA ATEŞ AÇILDI

Genelkurmay Başkanlığı binasının bahçesinde, saat 03.00 sularında ambulansının hain darbecilerin hedefi haline geldiğini ifade eden Taşdemir, açılan ateş sonucu kendisinin yaralandığını, ambulansının ise hasar gördüğünü kaydetti.

Açılan ateşten, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin kamyonetinin kendini siper etmesiye kurtulduğunu anlatan Taşdemir, sözlerini şöyle sürdü:

"Araçtan aşağı indiğimde arkadaşım 'başın kanıyor' dedi. Mermi başımın üst tarafından, sol kulağımın üstünden sıyırmıştı. Ben o mermileri ne duydum ne de yaralandığımı hissettim. Aşağı indiğimde yaralandığımı bilmiyordum. O gün her tarafımız kan içerisindeydi. Benim başımdan kan geldi ama aldığımız yaralalılardan sandım. Ambulansa açılan ateş sonucu da şoför koltuğunun arkasındaki kabin parçalanmıştı. Olay yerinde bulunan 112 ambulans görevlisi bir doktor geldi. Hastaneye gitmem gerektiğini söyledi. Kendi ambulansımı orada bıraktım. Yaralı olarak 112'nin ambulansına binerken darbeciler tekrar bizi silahla taradılar."

O GÜN MERMİLER ÜZERİMİZE YAĞARKEN HİÇBİR TEPKİ VERMİYORDUK

Darbe gecesi yaralıları hastaneye taşıyan bir ambulans şoförü olarak bu sefer de kendisini başka bir meslektaşının hastaneye taşıdığını anlatan Adem Taşdemir, o an verdikleri mücadelenin önemini anladığını ve şehit olmayı çok istediğini dile getirdi.

Şehit ailelerini her gördüğünde şehit olamadığı için üzüldüğünü söyleyen Taşdemir, şunları kaydetti:

"Altındağ Belediyesinde yaklaşık 4 ay önce kurulan Şehit ve Gazi aileleri Şube Müdürlüğü bünyesinde çalışmaya başladım. Bu esnada gördüğüm her şehit ailesi bana o gece şehit olmanın ne kadar büyük bir şeref olduğunu hatırlatıyor. Şehadet şerbetini içmek nasip olmadı. Demek ki Rabbimin karşısında yükselememişiz ki bize şehitlik nasip etmedi. Bu vatan ve millet için o gün ölecek misin, kalacak mısın, inanın hiçbir şey düşünmüyorsunuz. Rabbim belki o gün bizi çocuklarımıza bağışladı. Bize gaziliği layık gördü. O da onun takdiridir."

Gazi Adem Taşdemir, olay gecesi yaralıların durumunu gördüğünde o anda korku dahil hiçbir şekilde etkilenmediğini dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ama sonrasında, hastaların o anları gözümün önüne geldikçe etkinlemeye başladım. Şimdi burada herhangi bir kişi havaya ateş etse kimse kalmaz herkes dağılır. O gün mermiler üzerimize yağıyor, sesini duyuyoruz ama ne korku ne kaçma hiçbir tepki vermiyorduk. Rabbim o günleri bir daha göstermesin. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere devlet büyüklerimizi başımızdan eksik etmesin."

Editör: Haber Merkezi