Kılıçdaroğlu, Davutoğlu’nun teklifine destek verdi. Temel Karamollaoğlu cumhurbaşkanının bağlı olduğu ve liderlerden oluşacak bir danışma kurulu önerdi. Gültekin Uysal, Davutoğlu’nun teklifine karşı mesafeli bir pozisyon aldı. Cumhurbaşkanının alanın daraltılmaması yönünde bir ağırlık koydu.

AKŞENER’DEN FARKLI ÇIKIŞ

Hepsi fikrini açıkladı, şimdi sıra Akşener’e geldi. Hürriyet’te Hande Fırat da yazdı. İYİ Parti lideri farklı düşünüyor.

1- Diğer liderlerin cumhurbaşkanı yardımcısı olması önerisine katılmıyor. Tek bir cumhurbaşkanı yardımcısı olsun istiyor.

2- Cumhurbaşkanı yardımcısı parlamenter sisteme geçiş sürecine kadar başbakan yetkisiyle donatılsın. Fiili olarak başbakanlık yapsın istiyor.

3- Geçiş sürecinin cumhurbaşkanı yardımcısı, 6’lı Masa’nın ikinci büyük partisi olarak İYİ Parti’nin olsun.

SEÇİMDEN SONRAYA BIRAKILSIN

4- Geçiş süreci yol haritasının açıklanması için acele edilmesin. Eğer üzerinde uzlaşmaya varılamazsa seçimlerden sonraya bırakılsın.

Akşener böylece seçimlerde kimin ne kadar oy alacağının ortaya çıkmasını istiyor. Bazı partilerin yüzde 1 oyu olmasa dahi masada cirimlerinin ve cisimlerinin üzerinde yer tuttuğunu düşünüyor olsa gerek. Seçim olsun, herkesin gerçek gücü ortaya çıksın, masada o oranda söz sahibi olsun diye düşünüyor.

AKŞENER HAKSIZ MI?

Akşener 6’lı Masa’yı 6’lı Masa yapan ikinci büyük partinin lideri. Eğer cumhurbaşkanı adayı CHP’den çıkacaksa, fiili olarak başbakanlık yapacak olan tek cumhurbaşkanı yardımcısını neden istemesin? Hakkı değil mi? Yüzde bir oyu olmayan Babacan cumhurbaşkanı adaylığına, Davutoğlu hem cumhurbaşkanı yardımcılığı hem de bir bakanlığa talip oluyor da Akşener neden “Tek cumhurbaşkanı yardımcılığı olsun, o da ben olayım” diye istemesin? Bence haklı.

Bakalım Akşener’in bu çıkışı 6’lı Masa’yı karıştıracak mı? Ortak cumhurbaşkanı adayı olmak için küçük partileri CHP’yle eşitleyen Kılıçdaroğlu, Akşener’in bu çıkışı karşısında kimin yanında duracak?

AKŞENER, İMAMOĞLU’NA O TEKLİFİ YAPTI MI?

Hiçbir şey onu yıldırmıyor. Hiçbir şey onu cumhurbaşkanı adayı olma kararından vazgeçirmiyor. Kılıçdaroğlu’nun adaylığını kabul etmiş gibi görünse de içinde yanan cumhurbaşkanlığı ateşini bir türlü söndüremiyor.

Kılıçdaroğlu’nun tüm baskılarına rağmen İmamoğlu 15 ili aşkın yurt gezilerine başladı. İlki Kastamonu’ydu. Sırada Sivas, Tokat, Erzurum, Erzincan, Malatya, Ordu gibi yerler var. Bir ara İstanbul’a da uğrayacakmış. İstanbul Belediye Başkanı yurt gezisine niye çıkar? Onu da Kılıçdaroğlu düşünsün. Kastamonu konuşmasını izledim. Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasını başlatmış. Bir de seçim müziği yaptırmış. Öyle, “Kılıçdar, Kılıçdar, Kılıçdaroğlu” tarzında değil. Marş şeklinde düzenlenmiş. “İmamoğlu halkın yürekli sesi, eğilmez başı” diyor. “O gün gelecek, o gün gelecek” diye bir nakaratı var. Bence marş şeklinde değil de rock tarzında bir parçayı seçse daha akılcı olurdu. Gençlerin Ekrem abisi çağrışımı yapardı. Ben şarkının nakaratına takıldım. “O gün”, peki o gün hangi gün?

Aktaracağım kulis, ‘o gün’le ilgili. İmamoğlu cephesinden yansıyan kulise göre, o gün bu seçim değilmiş. Ben 14’üncü cumhurbaşkanı olmak için mücadele ettiğini düşünüyorum ama Meral Akşener’in, “Ekrem, sen 15’inci Cumhurbaşkanlığı için hazırlıklarını yap. İki yıl içinde erken seçime götüreceğim. Sen de o zaman cumhurbaşkanı adayı olursun” dediği söyleniyor. Ben Ekrem İmamoğlu’nun seçim çizmelerini giyip Kastamonu seferine çıkması nedeniyle kulislerde konuşulanları aktarıyorum.

KILIÇDAROĞLU’NA RAĞMEN

Bu senaryonun birkaç açıdan önemi var.

1- Ekrem İmamoğlu’nun önündeki en büyük engel Kemal Kılıçdaroğlu.

2- Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adaylığında kararlı ve hayatında hiç olmadığı kadar cesur davranıyor.

Abdulkadir Selvi - Hürriyet