Hamburg Wandsbek’deki Askeri Hastaneye korona tedavisi için giden abisinin cansız bedeniyle hastaneden çıktığını belirten Bıçak “Abimle her gün telefonlaşıyorduk ve durumu iyiydi. Abimin hastaneden taburcu olmasını beklerken (öldü) haberini aldık. Bu ölümün koronadan değil, resmen cinayet işlendi” diyerek abisinin ölüm sebebini savcılığa suç duyurusunda bulunarak araştırmaya başladı.

19 Nisan Pazar günü sabah hastaneyi telefonla aradığını belirten Bıçak “Yoğun bakım ünitesinde yatan abimin durumunun iyi olduğunu söyleyen bayan doktor, solunum cihazının düşürülerek en kısa zamanda abimin normal istasyona alınacağını söyledi. Aynı gün akşam 19:00’da aradığımda ise telefona çıkan erkek doktor, abimin nefes almakta zorlandığını, solunum cihazını kısacaklarını belirtrerek (yarına ne olur, bilemeyiz) dedi. 20 Nisan Pazartesi sabahı 04:00’de aradığımda (beyne oksijen gitmiyor, abiniz yaşamaz) dediler. Pazartesi günü nefes alamadığı belirtilen abimin kalbinin Salı sabahı durduğu haberiyle adeta yıkıldık. Bir gün önce “çok iyi denilen” abimin durumu birden nasıl kötüleşti, anlamadım. Muhtemelen abimdeki solunum cihazını bir başka hastaya takarak abimi nefessiz bırakıp, öldürdüler. Bu bir cinayettir. Bunu araştıracağım ve hukuk karşısında bunun açığa çıkarılması için elimden geleni yapacağım” dedi. “Abimi bilerek ölüme terkettiler. Bunun arkasında ırkçılık olduğuna inanıyorum” diyen Bıçak, abisinin ölüm raporuna “koronadan öldü” diye yazıldığını da sözlerine ekledi.

Hamburg savcılığına durumu bildiren ve Türkiye Gazetesi Hamburg bürosuna gelerek yaşadıklarını anlatan Bıçak “Tüm bu raporlar Hildesheim’daki bir bilirkişiye (Gutachter) gönderildi. Bu raporların açıklanması 5-6 ay sürebilir. Savcılığın gönderdiği bu bilirkişiye de güvenim yok. Hakkaniyetli bir bilirkişi arayışındayım” dedi. Bu olayın üzerine düşmesindeki amacını da açıklayan Bıçak “Amacım tazminat peşinde koşmak değil. Abime yapılan cinayeti ortaya çıkarmak ve hatalı olan doktorların yargılanmasını istiyorum ki bir daha başka insanların canı yanmasın” şeklinde konuştu.

Post Aktuel / Erdal Altuntaş