Aile hekimlerine yönelik yeni sözleşmeyle, hekimlerin halkı bilgilendirmesi istenmiyor. Sözleşmeyle, pandemide gizlenen birçok gerçeği ortaya çıkaran hekimlerin iş güvencesi de tehdit altında.

Yeni aile hekimliği sözleşmesinde, hekimlerin izinsiz olarak basına demeç verme ve sosyal medya aracılığıyla bilgi paylaşımları ihtar ve sözleşmenin feshine kadar gidecek cezalandırma getirecek.

Sözleşmenin iptal edilmesi gerektiğini belirten Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve hekimler, sözleşmeyle gerçekleri saklayanların değil, gerçekleri söyleyenlerin cezalandırılmak istendiğine dikkat çekti.

HAKİKAT BİLİNMESİN İSTENİYOR

TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, sözleşmenin tamamen toplumu susturma ve hakikatin ortaya çıkmasını engellemeye yönelik bir düzenleme olarak niteledi. Benzer düzenlemelerin dönem dönem kamu görevlileri için yapıldığını hatırlatan Fincancı “Aile hekimleri zaten sağlıkta dönüşümle birlikte güvencesiz durumda. Bu düzenleme de aile hekiminin sözleşmesini feshediyor,  güvencesiz çalışmayı dayatıyor.  Müşteri memnuniyeti bile sözleşme feshi gerekçesi yapılıyor” dedi.

Bu sözleşmenin özellikle meslek örgütleriyle birlikte çalışan hekimlerin kamuoyunu bilgilendirmelerinin önüne geçme amacını taşıdığına vurgu yapan Fincancı “Geçmişte benim hakkımda da kamu görevlisi olarak soruşturma açıldı ve görevden alındım. Ama Danıştay o dönem bunu iptal etti. Ne yazık ki bu dönem yargının durumu da içler acısı. Anayasa’ya aykırı olarak kendini ifade etme, bilgi verme ve güvenceli çalışma hakkını ortadan kaldıran bu sözleşmeye karşı durabilecek bir yargı da yok” dedi. Buna rağmen TTB olarak bu sözleşmenin iptali için dava açacaklarını belirten Fincancı, bu haksızlığa karşı sessiz kalmayacaklarını dile getirdi. 

"İLK MADDEYE FESİH EKLENDİ"

TTB Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Emrah Kırımlı’nın, “Gazetemize görüş verdiğiniz için başınıza bir şey gelir mi?” sorumuza verdiği “Bilmiyorum” yanıtı yeni sözleşmenin ne anlama geldiğini de ortaya koyuyor. Eski sözleşmenin 1. maddesinde aile hekimliği tanımı yapılarak, toplum sağlığı açısından yapılması gerekenlerin ifade edildiğini belirten Kırımlı “Yeni sözleşmenin 1. maddesine fesih de eklenmiş. Yani ilk maddede bu var. Bu da zaten sözleşme değişikliğindeki niyeti ortaya koyuyor” dedi.  

"İŞ GÜVENCEM TEHDİT ALTINDA"

Fesih ceza puanının 200’den 150’ye düşürüldüğünü, valilikle sözleşme yapılırken artık sözleşmelerin il sağlık müdürlükleriyle yapılacağı bilgisini veren Kırımlı “Ayrıca ceza puanı için ihtar vermek de çok kolay. Şimdi bırakın toplum sağlığına ve sorunlarımıza ilişkin açıklama yapmayı hekimler arasında anketler yapmamız bile zorlaşacak” diye konuştu. Yeni sözleşmenin hekimlerin iş güvencesine tehdidin yanı sıra şeffaf ve doğru bilgiyi de halkla paylaşmasının önüne geçeceğine dikkati çeken Kırımlı  “Pandemide aile hekimleriyle yaptığımız anketlerle gerçek vakaların Bakanlığın açıkladığından daha fazla olduğunu ortaya koyduk. Ve bir süre sonra Bakanlık da vakaları tabloya eklemek zorunda kaldı” hatırlatmasını yaptı. Bugün sağlıkçılara ve 50 yaş üstüne 3. doz aşılama yapmaya başladıklarını anlatan Kırımlı “Biz başlangıçta daha etkili aşılar getirilmesini istemiş ve uyarmıştık. Bu dinlenmediği için bugün 3. dozları yapıyoruz. Yeni sözleşmeyle halk sağlığı için yaptığımız bu uyarılar ceza olarak bize geri dönecek” diye konuştu.

Pandemide 1. basamak sağlık hizmetinin ne kadar önemli olduğu görülse de ASM’lerde yaşanan sıkıntılar, personel ve koruyucu ekipman eksikliği giderileceğine ceza sözleşmesi düzenlendiğini belirten Kırımlı “Biz TTB Aile Hekimleri Kolu olarak insanları aşı konusunda bilgilendirmeye çalışıp aşı olmaları için teşvik ederken yaşadığımız sıkıntıları da dile getirip çözülmesini istiyoruz. Şimdi bu nedenle cezalandırabiliriz” dedi. “Dr. Emrah Kırımlı olarak iş güvenliğim tehdit altında” diye konuşan Kırımlı “Aşı karşıtı kampanya yürütüp, ‘Aşı yapan hekimler yargılanacak’ diye doktora bir şey olmazken halka sağlığı için gerçekleri anlatanlar cezalandırılacak. Asıl korkutucu olan bu” ifadelerini kullandı.   

Vural NASUHBEYOĞLU