Ancak dünkü yazımda paylaştığımız gibi, Muğla İl Sağlık Müdürlüğü Destek Hizmetleri Başkanı olan Özden İşler ile Destek Hizmetleri Başkan Yardımcısı İsmail Rüştü Baş'ın itirazı üzerine dosya İzmir Bölge İdare Mahkemesi'nde ele alındı ve Muğla Valiliği'nin iddialarla ilgili incelemesini yeterli bulmayan mahkeme, "suçlamaya konu uygulamalarda 'kamu yararı' mı yoksa 'kamu zararı' mı var bir de yetkili savcılık soruştursun" dedi.

Şimdi top Muğla Valiliği'nde. Valiliğin kararında ısrar edebilme yetkisi yok, dosyayı ilgili savcılığa gönderecek. Savcılık dosyada kamu yararı görürse "takipsizlik" verir. Kamu zararı bulursa dava açar..

xx           xx           xx

HURDALARIN USULSÜZ OLARAK ELDEN ÇIKARILMASI...

Muğla Eğitim Araştırma Hastanesi kendi binasına taşındıktan sonra "talan edilen" taşınırlar ile ilgili "hurda" denilebilir mi bilmiyorum. Ancak taşınma sırasında önemli bölümünün hurda haline geldiği de bir gerçek. Bu konuda bir şey yapıldı mı bilmiyoruz. Yapılmadıysa yapılmalıdır. Yapılmayacaksa demirbaş kayıtları neden yapılıyor olabilir ki?

Ancak burada "hurda" varlığından söz etmek de mümkün.

Menteşe Devlet Hastanesi bina tadilat-tamiratı sırasında kazı ve yıkımlardan çıkarılan moloz ve inşaat atıklarının içinde inşaat demirleri, kullanılmaz hale gelmiş kalorifer radyatörleri, boruları, oksijen dağıtım tesisatına ait atık bakır boruları, azda olsa ekonomik değeri olabilecek demir, bakır, inşaat telleri ve boru parçaları ortaya çıkmış. Bunlara hurda değil de 'ekonomik değeri düşük inşaat artıkları' demek daha mı doğru olur bilmiyorum.

Anladığım kadarıyla tadilat-tamir işi yüklenicisi inşaat atıkları içinde bulunan demirleri ve tesisat borularını, azda olsa ekonomik değeri olabilecek bu atıkları ayırmadan hurdacıya bir bedel üzerinden satmış ve işe yarayabilecek olanları kaldırtırken, yetkililer bunun farkına varıp durdurmuş ve tutanak tutarak kayıt altına aldırmış.

Destek Hizmetleri ve Kamu Hastaneleri Başkan Yardımcıları götürülen malzemelerin geri getirilmesini yükleniciye bildirmiş ve hurdacıya götürülenler geri alınmış, alınamayanların bedeli İl Sağlık Müdürlüğü Veznesine ödenmiş. İlgililerle ilgili görevi ihmalden soruşturma izni verilmiş...

Savcılıkça soruşturulması istenen konulardan biri olan "Kayıp hurda" meselesi bu...

xx           xx           xx

DOĞRUDAN TEMİNLE KURULAN İKLİMLENDİRME SİSTEMİ...

Şu an faaliyette olan Menteşe Devlet Hastanesi ameliyathanelerinde 'Muğla Devlet Hastanesi' döneminde Eğitim Araştırma Hastanesi olarak kullanımında manuel, hijyenik bir sisteme sahip iklimlendirme sistemi varmış. Ancak "Devlet Hastanesi yeniden açılmayacak" düşüncesi içinde (ki açılmasını istemeyenler vardı) bölüm ve birimlerindeki çoğu makine, teçhizat ve tıbbi demirbaşlar Eğitim Araştırma Hastanesi yeni binasına taşınmış. Hijyenik iklimlendirme sistemlerine ait makine teçhizat ve sistemler ise ildeki diğer hastanelerde kullanılmak üzere sökülüp götürülmüş.. Taşınma sırasında zarar görenler de olmuş.

Menteşe Devlet Hastanesi'nin açılmasına karar verilince, bende biliyorum 22. Dönem Muğla Milletvekili Seyfi Terzibaşıoğlu ameliyathanenin 'Ameliyathane içi iklimlendirme hijyenik klima sistemi hariç' yenilenmesini üstlendi. Terzibaşıoğlu ameliyathanenin tüm oda ve salonlarının bakım onarım ve tadilatını yaptırdı. Kendisi titizdir, malzemeleri İtalya'dan getirdi.

Hastanenin zamanında tamamlanabilmesi için yenisi 2 milyon liralık hijyenik ameliyathane iklimlendirme havalandırma sistemine ihtiyaç vardı. İşin bu kısmı ile bilgi sahibi değiliz, ama o zaman bu iş için zorunluluk durumlarında müsaade edilen aseptizör cihazı temini için yapılan piyasa araştırmasında tanesinin 150 bin TL üstünde toplamının dört ameliyathane için 600.000 TL.'nin üzerinde olduğu görülmüş ve daha önce Milas Devlet Hastanesi'ne götürülmüş sistemin geri alınmasına karar verilmişti. Öyle de oldu... Sistemin demontaj-nakliye, montaj ve bakım onarımı Muğla'dan bir firmaya doğrudan temin ile yaptırıldı. Uygulama için 22/d gereğince Doğrudan Temin ile 86.000 TL ödeme yapılırken, sistem ve cihazlarının yeniden montajında da 87.210.-TL tutarında malzeme alımı yapılmış.

İddialar arasında yeralan doğrudan temin olayı da bu şekilde...

xx           xx           xx

DOĞRUDAN TEMİNLE BAŞKA İŞLERDE YAPILDI

Her ne kadar hastanenin yenilenmesi sırasında Seyfi Terzibaşıoğlu örneğinde olduğu gibi, hayırsever Muğlalıların da katkıları olmakla birlikte Menteşe Devlet Hastanesi'nin kullanıma açılması için yapılacak işlerin büyük kısmı bakanlıktan gelen ödenek doğrultusunda gerçekleştirildi. Zaman zaman bu konuda, işlerin açık ihale ile yapıldığına dair İl Sağlık Müdürü İskender Gencer'in açıklamalarından bilgi sahibi olmuştuk.

O zaman iki yıl gibi uzun süredir çalışmadığı için atıl durumda olan; ısıtma, soğutma, havalandırma, acil servis, ameliyathane hijyenik iklimlendirme ve havalandırma sistemleri, doğumhane, yoğun bakım, Merkezi sterilizasyon, Merkezi oksijen, Tıbbi medikal gaz sistemi, Kalorifer dairesi, İçme suyu tesisatı, Pissu tesisatı ve drenaj pompa sistemi vs. gibi tıbbi, teknik sistemlerinin tekrar çalıştırılır hale getirilmesi için acilen mal ve bakım onarım hizmet alımı ihtiyacı da doğmuş, ama soruşturma konusu edilen iddialar arasında nedense bunlardan söz edilmemiş.

Galiba bu işlerde de doğrudan temin yöntemiyle hızlı bir şekilde işlerin yapılması uygun görülmüş...

xx           xx           xx

İnşaat günlerinde en çok yazan gazeteci ben oldum. Çünkü baştan beri Muğla Devlet Hastanesi'nin yeniden açılması için yazılar yazan tek gazeteci de benim. Bütün engellemelere rağmen de sonunda hastane 'Menteşe Devlet Hastanesi' olarak hizmete girdi. Ki bende bir enfeksiyon sonucu burada tedavi gördüm. Mutlu oldum... Keşke adı yine "Muğla Devlet Hastanesi" olsaydı...

Neyse... İl Sağlık Müdürü İskender Gencer'i o günlerde "Hastane ne zaman hizmete giriyor?" diye sıkıştırırdım. Her seferinde "Yine hesapta olmayan iş çıktı" deyip karşılaştıkları sorunları yakınarak anlatırdı.

Mesela oksijen gazı santrali yeni alınıp takıldığı için sorunsuz çalışmış ve bina içine gaz dağıtımı yapılmıştı.. Ama sonra sorun çıkmıştı. İl Müdürü Gencer o zaman hastanenin üst kat ve uzak noktalarında bulunan odalardaki oksijen dağıtım tesisat borularında kaçak olduğunu, gaz kesme vanalarında bozuk olanlar çıktığını anlatmıştı.

"Bu durum çok büyük bir tehlike arz eden patlama, parlama, yanma gibi can ve mal güvenliği açısından tehlike doğduğundan sistemi hemen durdurdum." diye kaydetmişti.

Sanırım o zaman tesisattaki sızdıran tıbbi gaz boruları ve katlardaki ara dağıtım istasyonlarının bakım onarım ve tadilatı içinde doğrudan temine başvurulmuştu. Soruşturma açılması kararında bunları da görmedim.

Tabi bütün bunları yetkili savcılık inceleyecektir...

 

xx           xx           xx

KOMİSYONDA ÜYELİKTEN ALINANLAR

İzmir Bölge İdare Mahkemesi'nin yeniden ve bu defa Savcılıkça incelenmesini istediği iddialardan biri de doğrudan teminle alım yapılırken kurulan komisyondaki üyelerden bazılarının değiştirildiği iddiası var. Komisyonda iki kişi değiştirilmiş, ama bu konuda bilgi sahibi olamadım. Savcılık elbette bunu da inceleyecektir.

Genel anlamda bana "Ne diyorsun?" diye soranlar oluyor. Biz hukukçu değil gazeteciyiz. Soru şu:

"Kamu zarara uğratıldı mı uğratılmadı mı? Uygulamalarda usulsüzlük yapıldı mı yapılmadı mı?"

Tabiki bu sorunun yanıtı bizde değil, yanıtı adalet verecek...

Sonuç olarak Muğla Valiliği'nce incelenip, "Soruşturmaya gerek olmadığına" karar verilmiş uygulama ve bunlarla ilgili iddialar var. Şimdi bunlar Yetkili Savcılıkça mercek altına alınacak.

Ortada bir suç varsa ortaya çıkarılsın ve gereği yapılsın. Kamuoyu aydınlansın...

AK Parti Muğla İl Kongresi sürecinde İl Sağlık Müdürü İskender Gencer'in de adaylar arasında adı geçiyordu. Aynı İskender Gencer'in adı Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığı içinde geçiyor. Bakalım bu işin altından ne çıkacak? Ama ne çıkarsa çıksın, ortada bir şaibe var. Adalete güvenmek durumundayız. Adalet ne karar verirse saygı duymalıyız.

Özcan Özgür / HAMLE GAZETESİ