Sağlık Bakanlığında çalışan taşeron işçiler başta olmak üzere işveren, ramazan ayı boyunca oruç tutacağını yazılı olarak beyan eden işçiye, öğle yemeği vermediği için öğle yemeğinin ücreti nakit olarak verebilir. Bunun yanında oruç tuttuğu için çalışanın ticket veya yemek kuponu da kesilemez. 

Ramazan ayında işyerlerinde bazı uygulamalar oluyor. İşverenlerin iftar düzenlemeleri, ramazan kolisi vermeleri ve vardiya düzenini ayarlamaları bunlardan bazıları. Büyük işyerlerinin önemli bir bölümünde işçilere yemek veriliyor. Ancak eğer işyerinde ticket veya kupon veriliyorsa, oruç tutsun, tutmasın bütün çalışanlara aynı miktarda ticket veya kupon verilmeye devam edilmek zorundadır. Yani oruç tutuyor diye çalışanın ticket veya kuponu kesilemez.

Bu durum kimi toplu sözleşmelerde dikkate alınarak yemek verilen işyerlerinde oruç tutan çalışanlara yemek parasının nakdi olarak ödeneceği hüküm altına alınmıştır.

Dolayısıyla Ramazan ayı boyunca oruç tutacağını beyan eden ve işyerinde yemek yemeyen işçiye yemek parasının ödenmesi gerekir.

Kamu kurumları adına TÜHİS’in işçi sendikalarıyla imzaladığı pek çok toplu sözleşmede yemek yardımı maddesi şu şekildedir:  

“Madde 33- Yemek Yardımı:

İşçilere; işyerinde fiilen çalıştıkları günlerde bir öğün ücretsiz yemek verilir.

Ancak, Ramazan ayında oruç tutanlara, sağlık kurulu raporu ile perhizli olduğunu belgeleyenlere ve yemek çıkarılması veya verilmesi mümkün olmayan işyerlerinde çalışan işçilere fiilen çalıştıkları her gün için sözleşmenin birinci yıl birinci altı ayında brüt 11,94 TL/Gün; sözleşmenin birinci yıl ikinci altı ayında ise brüt 12,54 TL/Gün; yemek yardımı ödenir.

Bu yardım toplu iş sözleşmesinin ikinci yılı birinci ve ikinci altı aylarında ücret zammı oranında artırılarak uygulanır.”

Toplu iş sözleşmesinde bu yönde bir hüküm var ise işçiye yemek yemediği günler için, yine toplu sözleşmede belirtilen yemek ücretinin ödenmesi zorunluluktur.

Bu hüküm pek çok toplu sözleşmede yer almaktadır. Bu nedenle Ramazan ayında oruç tutan işçiler, bir aylık yemek parasını nakdi olarak alacaktır.

MAIL YOLUYLA SORULMALI

Normalde işveren işçiye oruç tutup tutmadığını soramaz. İşveren sorsa bile işçi cevap vermek zorunda değildir. Fakat işyerinde yemek hizmetinin dışarıdan alındığı durumlarda işçiye bu soru sorulabilir. Cevaba göre işyerinde hazırlanacak iftar yemeğinin sayısı belli olur. İşveren bu soruyu mail yoluyla sorarsa cevaplamak kolaylaşır.

VARDİYALI ÇALIŞANLARA DÜZENLEME YAPILABİLİR

Vardiyalı işlerde çalışanlar evlerinde iftar yapamayabiliyor. Vardiyaları iftar saatine denk gelenler için işveren planlama yaparak işçilerini iftara gönderiyor. Oruçlu işçilerin önemli bir bölümü de iftara kadar ara dinlenmesi kullanmayıp erken paydos etmek istiyor. Ancak bu kanunen uygun değil. İşveren isterse oruçlu işçilere iftarda evde olmaları için izin verip, daha sonra bunu günlük 11 saat sınırını aşmadan telafi ettirebilir.

HATALI İŞLEME PARA CEZASI VAR

İşçisine ayni yardım yapan fakat vergilendirmesi konusunda hatalı işlem yapan, nakdi yardım yapması durumunda bunu prime esas kazanca dahil etmeyen işveren idari para cezasıyla karşılaşabilir. Bu nedenle işverenlerin bu konularda hassas davranmaları ve konuyla ilgili mevzuata uyum göstermeleri gerekiyor. İşyerinde her ramazan koli dağıtan veya ramazan yardımı yapan işveren, işçilerine kıdem tazminatı öderken bu tutarları da hesaba katmalıdır.

İŞVEREN TARAFINDAN VERİLEN İFTAR YEMEĞİ VERGİDEN MUAF

İşveren nasıl öğle yemeği için vergiden belirli bir tutara kadar muafsa, işçisine vereceği iftar yemeği için de aynı tutarı aşmadıkça muaftır. Bu tutar 19 TL, KDV dahil olarak ise 20.5 TL’dir. Yani işveren 19 TL’yi aşmayan iftar yemeği için gelir vergisinden muaftır. İşyerlerinin pek çoğunda işçilere ramazan kolisi şeklinde ayni yardımlar verilmektedir. Son dönemde süpermarketlerin hediye çeklerinin de bu amaçla kullanıldıkları görülüyor. Bu durumda ramazan kolisinin net bedeli brüte çevrilecek ve çalışanların bordrolarında gösterilecektir. Dolayısıyla gelir vergisi ve damga vergisi de devreye girecektir.