Kulislerde sessiz fısıltı halinde konuşulan bu konu çoğu sendika yönetimininde gündeminde. Aynı oda da aynı işi yapan personeller arasındaki kadro farklılıkları nedeniyle ücret uçurumunu da beraberinde getiriyor diyen bir çok kişi, iş barışının son yıllarda hiçe sayıldığı gerçeğinden hareketle aynı kurumda memur - işçi ayrımı olmadan herkesin eşit statüde çalıştırılması gerektiğini vurguluyorlar. 

SAĞLIK EKİP İŞİ AMA İKRAMİYE DEĞİL ELEŞTİRİSİ

İşçilerin son dönemde aldığı ikramiye + tediye + ek ödeme gibi mali haklarıyla 20 yıllık Lisans mezunu hemşire maaşını geride bıraktığını vurgulayan kimi uzman, bu durumun kamu personeli arasında ciddi tartışmalara yol açtığını belirtiyorlar. Sürekli vurgulanan "Sağlık Ekip İşidir" ilkesinden uzakta, aynı kurumda hatta aynı odada görev yapan kamu personellerinden birine tediye+ ikramiye verirken diğerine döner sermaye adı altında 0.50 kuruş yatırılması Bakanlığa iletilen şikayetlerin başında geldiği iddia edildi.

Öte yandan geçtiğimiz günlerde SÖZCÜ gazetesi de Sağlık Bakanlığında ilkokul mezunu işçi ile hemşire maaşlarını kıyaslamış, işçinin hemşireden daha yüksek ücretle görev yaptığını iddia etmişti. Ali Ekber Ertürk imzalı haberdeKamuda taşerondan kadroya geçen ilkokul mezunu temizlik işçileri, güvenlik görevlileri 4 bin 400 lira maaş artı ikramiye alıyor. Hemşire maaşları ise 4 bin 500 lira.” vurgusu yapılırken, “Kamuda taşeron elemanı olarak çalışırken kadroya geçen vasıfsız işçilerin aylıkları, hemşirelerin aylıklarını geçti, doktorların maaşına yaklaştı. Ankara'da önemli bir devlet hastanesinde bu şekilde çalışan ve aralarında ilkokul mezunlarının da olduğu temizlik işçileri, güvenlik görevlileri ve kayıt elemanları 4 bin 400 lira maaş alıyorlar. Bu elemanlar, sendikal hakları olarak yılda 2 kez 4 bin lira ikramiye, 9 bin lira da tediye ücreti alıyorlar. Böylelikle bu çalışanların aylıkları 6 bin lirayı buluyor. Covid'le mücadele eden hemşire maaşları ise 4 bin 500 lira. Doktorların ise sabit ek ödeme dahil ellerine 8 bin lira para geçiyor.” şeklinde işçi - memur arasındaki ücret durumu okuyucuyla paylaşılmıştı.

Kamuda memurlar ve işçiler arasında özellikle mali yönden olduğu kadar sosyal ve emeklilik açısından önemli farklılıklar bulunuyor. Örneğin memur için izin parası yokken işçi için izin parası var. İşten ayrılan işçilere kullanmadıkları yıllık izinlerinin parasal karşılığı hesaplanarak ödenirken, memurlar açısından böyle bir durum söz konusu değil. Emeklilik açısından önemli farklar bulunmaktadır Emekli olabilmek için sigortalı olarak çalışılması gereken gün sayısı memurlar için daha fazladır. Ayrıca, ek ödemeler memurların sigorta matrahına (prime esas kazançlara) dahil olmazken işçilerinkine dahil olmaktadır. Bu durum emeklilik öncesi maaşı düşürse dahi emeklilikte alınacak emekli maaşını arttırmaktadır. Aynı ücreti alan biri memur, diğeri işçi olan iki personelin alacağı ikramiye/kıdem tazminatı arasında işçi lehine ciddi fark vardır. 

YEMEK, YOL ÜCRETİ VB. HAKLAR AÇISINDAN FARKLAR VAR!

İşçiler toplu sözleşmeyle ücretsiz yemek yiyebilirlerken memurlar, Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliği'nin 4'üncü maddesine dayanılarak hazırlanan tebliğlere göre belirlenen ücrete göre öğle yemeklerini yiyebilmektedirler. Yine memurlar, iş yerlerine giderken yol ücreti alamazken işçilere günlük iki veya dört otobüs biletine tekabül eden ücret ödenebilmektedir.

MEMURA SİYASET YASAĞI VARKEN İŞÇİ AK PARTİ YÖNETİCİSİ 

Memurlar açısından siyaset yasağına aykırı hareket memuriyetten çıkarma cezasını gerektirirken işçilere siyaset serbesttir. Kamu işçileri partilere üye olabilmekte, hatta birçok kamu işçisi seçimlere katılarak belediye meclis üyeliği dahi yapabilmektedir.