24 Haziran 2018'de yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın en önemli vaatlerinden biri öğretmen, polis memuru, hemşire, din hizmetleri görevlilerine 3 bin 600 ek gösterge verileceğiydi. Bu vaat, 2 milyon 939 bin 450 çalışan, 2 milyon 249 bin 733 emekli ile birlikte toplam 5 milyon 189 bin 183 kadrolu kamu personelini, ailelerini heyecanlandırmıştı. Emekliliği yaklaşanlar, emekli olanlar buna göre hesabını yaptı. Ama evdeki hesap iktidara uymadı.

Memur ve memur emeklilerinin (istisnalar dışında) ekonomik durumlarının iyi olmadığı biliniyor. Memur aylıklarının belirlenmesinde önemli unsurlardan olan “Ek gösterge” rakamlarında 1994 yılından, ödenecek zam ve tazminata ilişkin rakamlarda ise 2006 yılından bu yana, (kamu personelinin genelini kapsayan) kayda değer bir iyileşme/değişiklik ne yazık ki yapılmadı. O yüzden, “3 bin 600 vaadi” büyük bir beklenti oluşturmuştu.

Seçimlerden bu yana vaatlerin gerçekleştirilmesi için yaklaşık 3 yıl geçti. Seçim döneminin yarısı tamamlandı. Buna karşın 3 bin 600 ek gösterge sözü halen yerine getirilmedi. İktidar yetkililerince 3 bin 600 ek gösterge verileceğine ilişkin sıklıkla açıklamalar yapılıyor, bu amaçla ilgili bakanlıklar nezdinde çalışmaların devam ettiği belirtiliyor. Yani bir türlü bitmeyen, gelecek seçim döneminde de sıkça gündeme gelecek bir konu. Açıklamalar hep, “Çalışmalar sürüyor” sözleriyle noktalanıyor.

Verilmiş sözün makul bir süre içinde yerine getirilememesi, çalışmaların halen devam ettiğine ilişkin açıklamalardan, 3 bin 600 ek gösterge verilmesi konusunda iktidar yetkililerinin yeterince istekli olmadığı, sorunun zamana yayılmak istendiği ve bu suretle sorunun kendiliğinden çözümlenmesinin beklendiği anlaşılıyor.

Emekli Mülkiye Başmüfettişi Mahmut Esen, kamu kesimindeki gelişmeleri yakın takip altında tutuyor, gelişmeleri izliyor. “3 bin 600 ek gösterge konusunun zamanla kendiliğinden nasıl çözülmekte olduğunu” söylüyor. 3 bin 600 ek gösterge verilmesi öncelikle öğretmenler, polis memurları,hemşire ve din görevlilerine vaat edilmişti. Halen görevli öğretmenlerin sayısı 956 bin 114, polis memurlarının sayısı 266 bin 42'dir. Sadece bu iki meslek grubu mensuplarının toplamı 1 milyon 222 bin 156 olup, toplam memurlarımızın yüzde 41'ini oluşturuyor.

Öğretmen/polis memurlarına bugün aldıkları 3.000 ek gösterge yerine 3 bin 600 verilmesi halinde, ek gösterge artışı ile birinci derece kadroda görev yapan öğretmen ve polis memurlarının aylıkları sadece 71 TL (net) artacak.

Bunların emeklilerinin aylıklarında ise 814,7 TL artış olacak. Emekli aylığı bağlanmasında eşik oluşturan 3 bin 600 ek göstergenin, memur emekli aylıkları açısından özel bir önemi bulunuyor. Ancak bu oranda artıştan yararlanabilmesi için memurun 1 Ekim 2008 tarihinden önce göreve başlamış olması gerekiyor.

Bu kanununun yürürlüğe girmesinden sonra göreve başlayan memurların emekli aylıkları ise işçilerde olduğu gibi ödedikleri Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) keseneklerine göre hesap ediliyor. Bu yüzden 2008 yılından sonra göreve başlayan memurların emekli aylıklarında 3 bin 600 ek gösterge kaynaklı en fazla 63,9 TL artış olacak. Buradan ek gösterge verilmesinin kamuya mali yükü her geçen yıl azalıyor.

1 Ekim 2008 tarihinden sonra göreve başlamış olan ve emeklilik statüsü farklı memurların sayısı her yıl hızla artıyor. Bu durumda olanlara (3 bin 600 ek göstergeden kaynaklı) daha düşük emekli aylığı bağlanacağı için kamunun mali yükü de azalacak.

Bu gidişle çok değil, 8-10 yıl sonra, halen çalışmakta olan kamu personelinin ve emeklilerinin 3 bin 600 ek gösterge konulu bir sorunları da kalmayacak.

Çünkü, sorun kendiliğinden ve çözümlenmeden ortadan kalkmış olacak. Bu konuyu kamu ile ilgili araştırmalarıyla tanıdığımız Mahmut Esen bize şöyle anlattı:

“Örneğin, Milli Eğitim Bakanlığında halen görev yapmakta olan 956 bin 114 öğretmenin emeklilik statülerine (SGK/Emekli Sandığı) göre somut biçimde açıklamak mümkün. Halen görevli öğretmenlerimizin 485 bin 180'inin (Yüzde 50.7) 1 Ekim 2008 tarihinden sonra açıktan/ilk kez kadrolu göreve atandığı anlaşılıyor.

Bu yüzden görevli öğretmenlerimizin yarısının (Emekli Sandığı Kanununa tabi olmadığı için) şimdiden 3 bin 600 ek gösterge olayı ile doğrudan/anlamlı bir ilgileri kalmıyor. Her yıl ortalama 40 bin yeni öğretmen alımı ile bu oran daha da artacak. 10-12 yıl sonra 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu'na tabi öğretmen yok denecek kadar azalacak ” öğretmen yok denecek kadar azalacak.”

Sonuç itibariyle 3 bin 600 ek gösterge sözünün hızla yerine getirilmesi gerekiyor. Vaadin zamana yayılması ve gecikmeli olarak yerine getirilmesi halinde ek gösterge verilmiş olmasının fazla bir cazibesi ve anlamı kalmayacak.

Kaynak: Sözcü

Editör: Haber Merkezi