"Yangınlar, sel felaketi, mülteci akını, aşı olmalı mıyız, Tabi ki bir de Covid-19... Kamu çalışanlarının da olmazsa olmazı memur zamları. En kolay gündem memur ve emekliler için verilecek zamcıkda! Gündem ve sorun bitmez iken zor günler geçiren kendi alanımız İçin söylüyorum, sağlık personeli ağır iş yükü her geçen gün artarken, gün sayıp emekli olmayı beklerken, bürokratların oluşturduğu ekstra istekler, alınan yanlış kararlar motivasyon ve çalışma azmini sağlık personelinde bırakmamıştır.

2023 öncesi son memur-hükümet masası kuruldu. Karşımızda sahadan uzak, gerçeklerden uzak bir masa bulunmaktadır. Teklifi verenlerin Türkiye’de yaşamadığına kesin kanaat getirdim. Pazara çıkıp alışveriş yapamayan genel müdür ne bilsin enflasyonun kaç olduğunu. Karar vericiler için 100 liranın bir anlam ifade etmeyeceği masaya otursanız ne olacak! Evine alışveriş yapmayanlar ile ayın sonunu zor getirenler hükümetin 2023'ünü oylayacaklar! Mutfağın ` pahalandığı yaz ortası bariz artış yaşandığı bir dönemde bunları görmeyenler ile ne konuşulabilir ki! Elektrik soygunu var; milletin cebine ortak olmuş özel şirketler var. Doğalgaz desen keza aynı insanlar artık bırakın lüks yaşamayı gündelik hayatı zor denkleştiyor.

Hayat pahalılığı için söylenecek söz yok, alım gücü düşmüş yeni başlayan bir memur, ATT, Paramedik, laborant, teknisyen eline geçen para 4000 lira iken ne konuşalım. Sağlık sisteminde almadığımız paraların alınmış gibi gösterilip 10 yıldır ödenmeyen hakları Covid-19 döneminde daha büyük haksızlıklar yaparak veriyormuş gibi gösterenler ile ne konuşacağız. Biz hak istediğimizde trol, partizan, kendine iş edinmişler, şimdi başlayacak limon satan memurdan… araba satan memura…nankörler! diyecekler. Ek iş yaparken, iki işte sürünürken 'lüks evde oturan nankörler' cümlelerini duyacağız. 'Binlerce asgari ücretli var iken maaşı beğenmeyenler istifa' edin diyecekler.

Bence toplu sözleşmede verilmesi gereken en büyük hak, özgürlük ve konuşma hakkı olmalıdır. Her gün şartlar iyiye gideceği yerde rakam ve istatistik üzerinden şov yapan idareciler yüzünden sisteme küsmüş yüzbinlerce memur var. Sağlık çalışanı öğretmen kadar maaş, polis kadar kazanç, astsubay kadar hayat garantisi istiyor. İş de bu, aşka talebi yok.

Memurlar grubunda en düşük gelire sahip olan sağlık personeli toplu sözleşmede ekstra bir ödülü hak etmiyor mu? 3 sene önce Sayın Cumhurbaşkanımızın sözü olan 3600 için kalem oynatmayan Maliye Bakanlığı ile ne konuşacağız. Sağlık çalışanı enflasyon oranında zam teklifi etmek sizi saymıyoruz, görmüyoruz, duymuyoruz demek değil midir? Evini kiraya verene resmî zam oranı diye açıklama yapan devletin kurumları yok mu, Faiz kaç aydır ülkemizde değil mi, son 10 yıldır verilen zam oranları üzerine ne kadar enflasyon farkı ödenmiş merak eden yok mu?

Açıklanan enflasyon rakamları ile sokaktaki vatandaş inanın dalga geçiyor, gerçek ile açıklanan arasında ki farkı ayın sonunu hesabı ile alakası olmayanların bilmesi imkansız geliyor. Dost acı söyler  memur ile hükümet arasında oluşacak uçurumun dozu samimiyette gözükecektir. Pazarı bilmeyen, sahadan uzak, görmeyen, duymayanlara bizler söylüyoruz sahaya inin halkın vatandaşın sesine kulak verin.

Yıllardır yanlış enflasyon hesabına rağmen ekstra enflasyon farkı ödediğiniz devasa kitleyi bu kez ciddiye alın. Zam bize göre refah payı ve devletin büyüme oranına göre veriliyor bizde ise enflasyon kadar. Biz doğruyu eğilmeden söyleyelim.

Karar sizlerin…"

MEMURLAR ARASINDAKİ ÜCRET DENGESİZLİĞİ AYRI BİR SIZI!

Bu sözler Sağlık Sen Eskişehir Şube Başkanı Hasan Hüseyin Köksal'a ait. Köksal'ın sözleri her ne kadar iktidar partisinin aleyhine gözükse de derdi iktidarın aleyhinde söz söylemek değil. İfadelerinden anladığımız kadarıyla devlet memurları arasında önemli ücretlendirme, ödüllendirme farklarını, adaletsizliği anlatmak istiyor. Etkili bir şekilde anlatıyor da.

Zira kamuoyunda gerçekten de memurlara yapılacak zamlar gündeme her gelişinde memur olmayanlar ya da olamayanlar "Memurların çok iyi maaş aldıkları halde kanaat etmeyi, şükretmeyi bilmediğini, yarım milyonluk arabalara bindiklerini" sürekli olarak dile getiriyorlar. Nihayetinde bu iki tarafın anlaşması ile neticelenecek bir konu da olsa bu konu üzerinde hemen herkes mutlaka bir şeyler söylüyor, konuşuyor.

BU DÖNEMDE SAĞLIK ÇALIŞANLARI HAYATLARINI RİSKE ATARAK YOĞUN BİR HİZMET VERDİLER

Konunun özünde memurlar arasındaki ücret dengesizliği yaklaşımı söz konusu. Özellikle pandemi dönemi ile birlikte sağlık çalışanları öne çıktı. Onların aldığı riskler ve hayatlarını adeta tehlikeye atarak yaptıkları çalışmalar, izin kullanamadan yaptıkları çalışmalar büyük takdir gördü. Ailelerinden uzak kalmak ya da çocukların kucaklayamadan haftalarca çalışmak zorunda kalmak, onlar için sıradanlaştı. Evet, daha önceki (normal) dönemlerde sağlık çalışanlarının aldıkları ücreti belki normal görebilirdik ama net bir ölüm riski altında görev yapmak (Bir zamanlar Güneydoğu'da asker olanların durumu gibi) mutlaka ayrıcalıklı bir değerlendirmeyi, ödüllendirilmeyi gerektirir.
Hükümet nasıl bazı emeklilerin maaşlarında iyileştirmeye gittiyse sağlık çalışanlarının maaşlarında da belli bir ekstra pay vererek iyileştirmeye gidebilir. Bize göre gitmesi de gerekir. Zira yaklaşık 1,5 yıldır sağlık çalışanları gerçekten çok yoruldu, psikolojik olarak çok yıprandı. Yaşadıkları olumsuzluklar yüzünden belki travma geçirenler oldu.

O KADAR YOĞUN ÇALIŞMALARININ YANINA GÜNDE 1-1,5 MİLYON DOZ AŞI YAPMAK DA EKLENDİ!

Sağlık çalışanlarının ödülü hak ettiklerini düşünüyoruz. Zira tüm o yoğun çalışmanın üstüne bir de 1 milyon dozun üzerinde aşı vuruyorlar. Bazen bu rakam günde 1,5 milyonu buluyor. Dağdaki tepedeki vatandaşın ayağına sıcak-soğuk demeden gittiler, gidiyorlar. Normal zamanlardaki çalışmanın hayli üstünde gayret gösteriyorlar ve çok büyük bir stres altındalar. Metal-mental yorgunluklar yaşıyorlar. Onlara bu dönemde ücret olarak belli bir miktar fazla verilmesi toplumun tamamı tarafından makul karşılanacak ve alkışlanacaktır. Daha sonraki yıllarda eğer bu Covid-19 belasından kurtulmuş olunursa normal bir görüşme gerçekleşebilir. Ancak bugün için biz de, Hasan Hüseyin Köksal gibi, sağlık çalışanlarına ekstra bir zam (diğer memurlara verilen zam miktarından bağımsız olarak) verilmesi gerektiğini düşünüyoruz!

Kaynak: Sezai Şen-2 Eylül