TÜİK’in ilk 5 ay için açıkladığı enflasyon oranının yüzde 4.57’ye ulaşarak memur ve emeklinin sene başında aldığı yüzde 4’lük zammın üzerine çıkmıştır. Filli enflasyon ile TÜİK’in açıklamış oldugu oran arasındaki farkatan dolayı çalışanların maaşını eritmiştir.

Kamu Çalışanlarımız Eflasyon Canavarı altında ezilmiştir. Mailye Bürokratlarının sergilediği ” Ali Cengiz Oyunları” ile oynanan vergi matrah oranlarından doylı her yıl olduğu gibi 2020 temmuz ayında yapılacak olan maaş zamları vergi dilimi yüzünden maaşlara pazitif bir katkı sağlamayacaktır. Artan oranlı vergi sistemi nedeniyle brüt maaşları üzerinden yılın başında yüzde 15 vergi ödeyen çalışanlar toplam gelirleri 22 bin lirayı aştığı anda bir üst vergi oranı olan yüzde 20 vergi dilimi sebebiyle brüt maaşları aynı kaldığı halde daha fazla vergi ödemek zorunda kalan çalışanların ellerine geçen net maaş ise düşmüştür.

Kamu Çalışanlarımızın Ocak ve Haziran ayı maaşlarını inceledigimizde ise üniversite mezunu bir hemşire; Ocak ayında 3 bin 644 lira net maaş alırken, Haziran ayındaki bordrosunda net maaş tutarı 3 bin 420 liraya, hemşirenin net kaybı ise 224 liraya, Aynı şekilde Ocak ayında 5 bin 81 lira alan Başasistanın maaşı ise Haziran ayı bordrosuda 394 lira birden düşerek 4 bin 687 liraya , Diş Hekimi vergi artışı yüzünden maaşından 403 lira, Şef kadrosunda çalışan ise 3500 Tl’den 3350 liraya , Genel İdarede çalışan Memur ise 3000 Tl’den 2930 liraya, yukarıdaki örneklerden anlaşılacağı üzere memura verilecek olan Temmuz zammı yapılanmadan Haziran ayı bordrosunda kayıplar başlamıştır. Yardımıcı personel ise temmuz ayında vergi dilimine girecektir. 2020-2021 5. dönem toplu sözleşme görüşmeleri 1 Ağustos’ta başlanmıştı, masaya oturmadan önce, görüşmelerde memurları temsil eden MEMUR-SEN, taban aylığa seyyanen 200 lira, ilk yıl yüzde 8+7, ikinci yıl yüzde 6+6 zam ve birinci yıl yüzde 3, ikinci yıl yüzde 2 refah payı talep etmiştir.

Türkiye Kamu-Sen ise taban aylığa seyyanen 600 lira, ilk yıl yüzde 10+10, ikinci yıl yüzde 8+8 zam ve her iki yıl için yüzde 3 refah payı talep etmiştir. KESK ise 2020 için toplam yüzde 38 artış, 2021 yılı için de 2020 enflasyonu artı 3 puan refah payı talep etmiştir. Bunun üzerine hükümet ise 18 Ağustos’ta 2020’de yüzde 4+4, 2021’de yüzde 3+3 zamdan oluşan yeni teklifte bulunmuştur. Kamu Görevliler Sendikaları Heyet Başkanı ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, bu teklifin sözleşmeyi imzalama seviyesinin uzağında olduğunu belirterek, yeni teklif beklediklerini söylemiş , Taraflar arasında son güne kadar uzlaşının sağlanamaması üzerine Memur-Sen, iş bırakmış, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı önünde cüzdan bırakma eylemi yapmışlardı, netice alınamayınca, Kamu Hakem Kurulu karara bağlamak için toplanmış , Hükümetin önerdiği teklif üzerinde hiç bir değişiklik yapmadan , 2020 için yüzde 4+4 , 2021 için 3+3 teklifini kabul etmistir.

Şayet enflasyon farkı oluşursa aradaki fark maaşalara yansıtılacaktır. Memur maaş zammı maalesef kesinleşmiştir. 4688 sayılı Sendika Yasasına göre Kamu Hakem Kurulu kararları yargıya kapalıdır. Hakem Kurulu Kararları Yargıya götürülemez. Sebebi ise Kamu Hakem Kurulunun üyeleriden , Hükümeti temsil eden üyeler, Sendikayı temsil eden üyesayısından fazla oluşudur. Çözümü ise 4688 sayılı Sendika Yasasında Kamu Hakem Kurulu Üyeleriden Hükümet temsilen katılan üyelerin , Sendikayi temsil eden üye sayılarının eşitlenmesi ile münkün olur.

3600 Ek göster konusu ise bir türlü çözüme kavuşturulamadı. 3600 ek gösterge ile ilgi bir somut adım atılacak mı? Eğer atılacak ise Anayasamızın 10. Maddesi çok açıktır. “Kimse din ,dil sınıf ırk olarak ayırt edilemez ötekileştirilemez . Anayasaya göre Herkes eşit hakka sahiptir. Cımbızla Çekerek ; “Sağlıkçı , İmam , Öğretme ,Polis, kadrolarında kamu çalışanlarımıza 3600 Ek gösterge verilmek suretiyle, diğer lisans mezunu olan kamu çalışanlarımızı bu haktan mahrum etmek mevcut anayasaya aykırı bir durum olmasına sebebiyet verilmiş olacaktır. Sendikalar , Dernekler, Meslek Örgütleri ve STK ‘lar olarak şayet bu hak verilecekse lisans mezunu olan tüm memurlara verilmelidir. Çalışma barışı bozulmamalıdır . Tüm sendikaları , Dernekleri, Meslek Örgütlerini, STK’ları ; “Sessiz Yığınların Sesi Olmaya” davet ediyoruz . Bu konuda birlikte hareket etmeye çağırıyorum.

Mehmet DEMİREL

Sağlık Liyakatsen Genel Başkanı