Nebati, şöyle devam etti:

"Son haftalarda birçok uluslararası kuruluş büyüme tahminlerini aşağı yönlü güncelliyor. Savaşın ne kadar süreceği ekonomik faaliyet üzerinde belirleyici olacaktır. Küresel düzeyde enerji ve diğer emtia fiyatlarındaki artış ABD'de son 40 yılın, AB'de son 35 yılın en yüksek enflasyon oranlarının yaşandığını göstermektedir. Örneğin, şubat ayında İspanya'da üretici fiyatları yıllık bazda yüzde 41'e yakın artmıştır. Dünyanın birçok ülkesi enflasyonla karşı karşıya ve mücadele araçlarını da kullanma noktasında ağır davranarak çözüm üretmeye çalışıyor. 2021 yılında dünya küresel salgının etkilerini tam anlamıyla atlatamamışken ülkemiz, toplumumuzun tüm kesimlerine dokunan desteklerimiz ve firmalarımız ile insanlarımızın özverili çalışmaları neticesinde yüzde 11 büyümüştür."

Yüksek büyüme oranlarının istihdam piyasasına da olumlu yansıdığını vurgulayan Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2021 yılında toplam istihdamımızı 2,1 milyon kişi artırmayı başardık. Ocak itibarıyla da mevsimsel düzeltilmiş istihdam 29,9 milyon ile salgın öncesi dönemin oldukça üzerinde seyretmektedir. Salgın döneminde dünyada ortaya çıkan olumsuz ticaret koşullarına rağmen 2021'de ihracatta 225 milyar doları aşan tarihi bir rekora imza attık. Mart ayında da ihracatımız geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 20 artarak 22,7 milyar dolar olarak tüm zamanların mart ayı rekoru kırılmıştır. "

- "Kur-faiz sarmalından çıktık"

Nebati, son dönemde dünya ekonomilerinin en büyük sorununun artan enflasyon meselesi olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Ülkemizde de özellikle ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artış ile tedarik sürecindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar ve talep gelişmeleri enflasyonun yükselmesinde etkili olmaktadır. Bizler mart ayı itibarıyla yüzde 61,1 seviyesine yükselen enflasyonu kalıcı olarak düşürmek, fiyat istikrarını sürdürülebilir şekilde sağlamak noktasında kararlı adımlar atmaktayız. Bu amaçla öncelikle Kur Korumalı Mevduat ve Katılım Hesabı ve sunulan çeşitli finansal enstrümanlar ile döviz kurlarındaki oynaklığı kısa zamanda giderdik."

Bakan Nebati, Kur Korumalı Mevduat'ın en net ve güçlü etkisini Rusya-Ukrayna Savaşı, petrol fiyatlarındaki yükseliş ve FED faiz artırımı kararına rağmen kurun stabil durumunu korumasıyla gördüklerini söyledi.

Kur Korumalı Mevduat sistemine ilk girenlerde vadelerin 23 Mart itibarıyla dolmasıyla hesap sahiplerinin getirileri almaya başladığını hatırlatan Nebati, bu tarihte 596 milyar lira olan Kur Korumalı Mevduat bakiyesinin 1 Nisan itibarıyla 695 milyar liraya ulaştığını kaydetti.

Nebati, döviz kurlarında stabilizasyonun en iyi şekilde yürüdüğünü vurgulayarak, "KKM'nin de etkisi ile birlikte kur-faiz sarmalından çıktık. Böylece, enflasyonun en önemli belirleyicilerinden biri olan döviz kurunda serbest piyasa koşulları içerisinde istikrar sağlandı. Enflasyonun diğer önemli belirleyicisi olan beklentilerdeki düzelmeye yönelik atacağımız adımlarla yıl sonunda enflasyonun makul bir seviyeye geldiğini hep birlikte göreceğiz." dedi.

Nebati, fiyatlardaki davranış bozukluğunun giderilmesi ve makro ekonomik göstergelerdeki iyileşmelerle yatay bir geçişten sonra enflasyon sarmalından çıkılacağı bir döneme girileceğini kaydetti.