Güneydoğu güncel gazetesi tarafından yapılan haberde, Diyarbakır’daki Siyasi Partilerin İl Başkanlarına, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne 3 aydan fazladır başhekim atamasının yapılamaması hakkında ne düşündükleri soruldu.

İKTİDAR MİLLETVEKİLİ VE İL SAĞLIK MÜDÜRÜNÜN UZLAŞAMIYOR'

Saadet Partisi İl Başkanı Abdurrahman Ergin, konuya ilişkin "Sağlık Bakanlığı ve İktidar, ülkenin dört yanında şehir hastaneleri açmakla övünüyor. Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Başhekimi Sayın Muhammed Asena'nın iki yıllık görev süresi ve sözleşmesi bitmiş. Diyarbakır'ın bu hastanesini şekillendiren, hastaneye itibar kazandıran Başhekim Asena yerine iki aydır vekaletle atanma var. Siyasî iktidarın bir milletvekili ile İl Sağlık Müdürlüğü arasındaki uzlaşmama, Diyarbakır insanının sağlığını olumsuz etkiliyor." diye konuştu.

'BİRÇOK HESAP VARDIR'

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın bu konudaki sessizliğine değinen Ergin, "Sağlıkta başarılı yönetici yerine siyasî atamalarda anlaşamamazlık temelinde birçok hesap vardır. Gazi Yaşargil de bundan nasibini alıyor, bir şehir kendi aralarında anlaşamayanlar tarafından en insanî hak olan sağlık hizmetini alma hakkından adeta mahrûm bırakılıyor. Yöneticisi asaleten atanmayan kurumların sağlıklı yönetilmesi mümkün değildir. Bu sağlık kurumu ise altını kalemle çizmek gerekir. Farklı hesaplar, kirli ilişkilerle duyumlar söz konusu. Sağlığın bu dereceye gelmesi, iktidarın yönetimdeki her devlet kademesinde siyasallaşma ihtirasıdır. Sağlıkta bu tür vurdumduymazlık, iktidardan tarafların çatışması yenilir yutulur bir şey değildir. Kayyım ile yönetilen belediyelerin ithal daire başkanları ile aldıkları yol ortada, başarı ortada." ifadelerini kullandı.

'HESAPLAŞMAYA HALKIN SAĞLIĞI KURBAN EDİLMEMELİ'

Kentten bir başhekimin atanmamasını eleştiren Ergin, ithal başhekim önerisinde bulunarak, "Bu manzara şehre yakışmıyor. Yetkililer ve İktidar Partisinin İl Başkanlığı dahi görüş belirtmiyorsa muazzam, güçlü iki tarafın kendi hesaplaşmasına şehir insanının sağlığı kurban edilmemeli. Biz, Saadet Partisi iktidarında veya iktidar ortaklığında bu tür hesaplaşmalar içinde olan tarafların rant olmak üzere her türlü davranışlarına son vereceğimizi insanımıza ifade ediyoruz. Sağlıkta bu olumsuzluk, özel hastanelere olumlu olarak yansırken sağlık hizmetlerinden ücretsiz faydalanma, sosyal devlet olmanın gereği kural olarak anlamsız kalıyor. Biz, bu tür akçeli görünen durumların daima karşısında olduk, olmaya devam edeceğiz." diye kaydetti.

HÜDA PAR: İDARİ BOŞLUK DOĞACAK

Başhekim atamasının yapılmamasının idari boşluğa neden olacağını ifade eden Hüda Par Diyarbakır İl Başkanı Faruk Dinç, "Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesine iki aydan fazladır başhekim ataması yapılmıyor ya da vekaleten geçici süreliğine atamalar yapılıyor. Bu konuda Hastanenin başhekiminin olmaması hastanede idare boşluğuna sebebiyet verecektir. Başhekim ataması yapılana kadar görev süresi dolan eski başhekim ile devam etmek veya yeni başhekim atanana kadar vekaletten bir başhekim atanmalıydı. Bu şekilde hastanede yaşanan tıkanıklıklar ve hantal işleyişin önüne geçilerek sağlık hizmeti sunulacaktı. Hastane başhekimliğine, halkımızın sağlığına hizmet edecek, tecrübeli ve idarecilik yönüyle liyakat sahibi hekimlerimiz seçilmelidir. Sağlık Bakanlığı, Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesine başhekim ataması için gerekli çalışmaları hızlandırmalıdır." şeklinde konuştu.

'İNSAN SAĞLIĞINA NE KADAR DEĞER VERİLDİĞİNİ GÖSTERİYOR'

Durumun insan sağlığına ne kadar değer verildiğinin göstergesi olduğuna dikkati çeken Yeniden Refah Partisi Diyarbakır İl Başkanı Ali Erdem, şunları söyledi:

"Türkiye'de yapılan sağlık reformları ile övünen iktidar hep nicelik bakımından yaşanan gelişmeleri gözler önüne sererek kendisini başarılı atfediyor oysa ki sağlık hizmetleri hususunda nitelik bakımından ülkemizin bir mesafe kastettiğini ne yazık ki söyleyemeyiz. Birçok bölümde aylarca randevuların alınamadığı acil tedavi gereken rahatsızlıkların bile 2-3 ay sonrasına randevu verildiği bir durum ile karşı karşıya iken haliyle bir sağlık kuruluşunun aylarca vekaleten yönetilmesini de garipsememek lazım. Bu durum ülkeyi yönetenlerin insana ve insan sağlığına verdiği önemi ve ne kadar öncelik verdiğini gösteriyor. Sağlıkta reform diye övündükleri süreç bugün Özel Hastaneler ile Devlet Hastanelerinin hizmet farklarını oluşturup sağlık hizmetinin ticari rekabetiyle sonuçlanmıştır. Parası olanın tedavi olduğu parası olmayanın da asgarî düzeyde bile hizmet alamadığı bir durumda ne yazık ki."

'HÜKÜMETİN YEREL TEMSİLCİLERİNİN BASİRETSİZLİĞİDİR'

Başhekim atamamasını "hükümetin yerel temsilcilerinin basiretsizliği" olarak değerlendiren Gelecek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç, şöyle devam etti:

"Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yaklaşık 2 aydır başhekim atanmaması Sağlık Bakanlığı ve Hükümetin yerel temsilcilerinin basiretsizliğidir. Bu durum vatandaşın mağduriyetine neden olmaktadır. Hastaneye vatandaşlar randevu dahi alamamakta, randevu alan vatandaşlar ise muayene olacak doktor bulamamaktadır. Hastanede hasta yatakları dolu ve yeni hasta yatışı yapılamamaktadır. Geçici görevlendirmesi yapılan başhekimlerin görevden ayları dolmadan alınması veya istifaya zorlanması vatandaşları mağdur etmektedir. Diyarbakır gibi metropol bir kentin sağlık alanında yükünü çeken bir hastanenin hala bir başhekiminin olmaması, anlayışla karşılanabilecek bir durum değildir. Daha yeni covid-19 gibi tehlikeli bir virüsten kaynaklanan hastaların sayıları kontrol altına alınmışken, covit-19 veya başka bir virüsün tekrar hortlaması durumu göz önünde bulundurulması gerekmekteyken, hastaneye başhekim atanmaması, İktidarın içinde bulunduğu acziyeti, rezaleti hatta Diyarbakır halkına karşı ihanetini göstermektedir. Bu durum, acilen düzeltilmesi ve başhekimin görevini yapmasına olanak sağlayacak imkanların sunulması ile giderilecektir."

'KABUL EDİLEBİLİR BİR DURUM DEĞİLDİR'

Durumun kabul edilebilir bir durum olmadığını vurgulayan Demokrasi ve Atılım Partisi Diyarbakır İl Başkanı Cihan Ülsen şunları dile getirdi:

"Uzun zamandır hem Türkiye’de hem de Diyarbakır’da kamu idaresi ve kamu idaresinin yönetim biçimi ciddi şekilde aksaklıklarla ve sorunlarla örselenmiş durumda. Bunun en önemli sebebi, ehliyetli ve liyakatli kadroların artık kendilerine idari yapıda yer bulamaması. Torpil, adam kayırmacılık ve particilik adı altında ehliyetsiz ve liyakatsiz kadrolar kamu idaresine dolmuş durumda. Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi hem Diyarbakır için hem de bölge için son derece önemli bir sağlık merkezi. Bu sağlık merkezi üç aydan fazla bir süre başhekimsiz kalması kabul edilebilir bir durum değildir. Böylesi önemli bir hastanenin Kurum içindeki güç savaşlarına ya da dışardan müdahalelere kurban edilmemesi gerekiyor. Diyarbakır’da bu hastanemizde Başhekimlik yapacak son derece ehliyetli ve liyakatli yöneticiler mevcuttur. Objektif koşullara göre bir an önce atama yapılması özellikle hizmetlerin aksamaması açısından önemlidir. Bu konuda sağlık Bakanlığının bir an önce gerekli atamayı yapmasını bekliyoruz."

'BAŞKA HESAP KİTAPLARIN OLDUĞUNU GÖSTERİYOR'

Başhekim atamasının yapılmamasını "başka hesap kitapları gösterdiğini" sözleriyle yorumlayan Halkların Demokratik Partisi Diyarbakır İl Başkanı Zeyat Ceylan, şunları dile getirdi:

"Mevcut iktidar söylemde her şeyi dört dörtlük yaptığını, yapmaya çalıştığını iddia ede dursun, gerçeklik bunun tam tersidir. Toplumsal hizmetin en önemli göstergesi dünyanın her yerinde öyledir sizin bütçeden o alanlara ayırdığınız oranlarda ifadesini buluyor. Maalesef Türkiye’de sağlığa ayrılan bütçe olması gerekenin çok çok altında bu da ister istemez sağlık alanının toplumsal ihtiyaçlara cevap olamayacak noktada kalmasına, başka bir deyimle insanlarımızın bırakın nitelikli bir sağlık hizmetine ulaşmasını, sağlık hizmetine ulaşmayı olanaksız hale getiriyor .Bir tahlil için, bir röntgen için git bir ay veya iki ay sonra gel denilmesi, işe göre eleman konumlandırma yerine, kişiye göre iş bulma, nitelikli personeline sahip çıkmayarak, hastanelerden ayrılmalarına ,hatta ülkeden ayrılmalarına sebebiyet verme, kişi başına düşen doktor ve diğer personellerin oranının çok düşük olması, mevcut doktor ve personelin bu sorunlardan kaynaklı ağır iş yükü yurttaşın sağlık hizmetine ulaşmasını da yararlanmasını da eziyete çevirmiştir. Hastane sayısının azlığı, var olan hastanelerdeki doktor ve personel yetersizliğine yetmiyormuş gibi yönetim personelini atama, görevlendirme vs kendi dar partisel vb çıkarlarına göre yapma hastaneleri yönetilmez hale getirdiği gibi, hastaların da bir o kadar mağdur olmasına sebebiyet vermekte, yine yetmiyormuş gibi mevcut personel içinden doğru ve adil sorumluluk verilebilecek onca kişi varken, vekâleten görevlendirme yapmak işin içinde başka hesap ve kitapların olduğunu gösterirken ortaya çıkan tablonun eziyeti de topluma çektiriliyor…mevcut iktidarın bu yapısı ve bu zihniyetiyle bu köklü sorunları çözmesini beklemek saflıktan öte bir anlam ifade etmeyecektir. Tek çözüm toplumu mevcut iktidardan kurtarmak, halkçı, toplumcu ve adil bir yönetimle buluşturmaktır…yoksa kapitalizmin talep ve beklentilerine göre şekillendirilmeye çalışılan sağlık politikasının bırakın sağlıklı bir toplum yaratmasını, sermayenin kar hırsına hizmet etmek için hastalıklı bir toplum yaratmanın birinci dereceden sebebi olacaktır."

Mehmet Zeki Özer Özel haber.

Editör: Haber Merkezi